🤖 Google I/O: Şaşırtıcı ve Korkutucu... - Hafta 21/2025
Herkese selamlar dostlar! Yeni bir bölüme hoş geldiniz. Bugün 25 Mayıs 2025.
📚 Bu Hafta Neler Var?
🛒 Haftanın Olayı: Google, Alışveriş Deneyimini Yapay Zeka ile Yeniliyor: Sanal Deneme ve Doğrudan Satın Alma
Google'ın her yıl düzenlediği ve teknoloji dünyasının merakla beklediği I/O etkinliğinde bu yıl da birçok ilginç yenilik duyuruldu. Özellikle alışveriş deneyimini yapay zeka ile baştan aşağı değiştirmeyi hedefleyen bazı özellikler dikkat çekiciydi.
👗 Kıyafetleri Sanal Olarak Deneyin! Üzerinizde Nasıl Duracağını Görün
Google'ın tanıttığı en ilgi çekici yeniliklerden biri, bir elbiseyi veya kıyafeti satın almadan önce yapay zeka sayesinde sanal olarak kendi üzerinizde nasıl görüneceğini deneyebileceğiniz bir özellik oldu.


Etkinlikteki demolarda da gördüğümüz gibi, sistem farklı vücut tiplerine ve bedenlere uyum sağlayarak seçtiğiniz kıyafeti adeta sizin üzerinize "giydiriyor". Bu, özellikle online alışverişte sıkça yaşanan "acaba üzerimde nasıl duracak?" endişesini bir nebze olsun giderebilecek, oldukça kullanışlı bir özellik gibi duruyor. Bir ürünü satın almadan önce en azından genel bir fikir edinmenize olanak tanıyacak.
🛍️ Yapay Zeka Moduyla Arama, Filtreleme ve Google Üzerinden Doğrudan Satın Alma
Alışverişle ilgili duyurular sadece sanal deneme ile sınırlı kalmadı. Google, arama sonuçlarındaki "Yapay Zeka Modu" (AI Mode) üzerinden, istediğiniz bir ürünü detaylı bir şekilde aratıp, çeşitli kriterlere göre filtreleyip, en sonunda da doğrudan Google arayüzü üzerinden satın almanızı sağlayacak bir sistem üzerinde çalıştığını açıkladı. Yani beğendiğiniz bir ürünü almak için farklı e-ticaret sitelerine veya platformlara gitmenize gerek kalmadan, tüm süreci Google içinde tamamlayabileceksiniz.

Bu bir açıdan bakıldığında kullanıcılar için büyük bir kolaylık ve zaman tasarrufu gibi kulağa hoş gelse de, diğer bir açıdan "Acaba Google, sahip olduğu bu tekel gücünü ve arama motoru hakimiyetini, alışveriş pazarında da kendi lehine çevirip diğer oyuncuları ezmek için mi kullanacak?" sorusunu da ister istemez akıllara getiriyor. Bu tür entegre çözümlerin rekabeti nasıl etkileyeceğini zamanla göreceğiz.
🤖 Google I/O Etkinliği
🎬 Google, Video Üretim Modeli Veo 3 ve Resim Üretim Modeli Imagen 4'ü Tanıttı
Google I/O etkinliği, yapay zeka alanında çığır açan duyurulara sahne olmaya devam ediyor. Şirket, medya üretimi konusunda iddialı iki yeni modelini tanıttı: video üretim modeli Veo 3 ve resim üretim modeli Imagen 4.
🎞️ Video Üretiminde Yeni Bir Çağ: Veo 3
Google'ın en yeni video üretme modeli olan Veo 3, bir önceki sürüm Veo 2'ye kıyasla gerçekten inanılmaz iyileştirmelerle geliyor. Yetenekleri saymakla bitmiyor:
- Video üretirken, içeriğe uygun ve arka planda alakalı sesler ile diyaloglar da üretebiliyor.
- En etkileyici yanlarından biri de, ürettiği bu diyaloglarda dudak senkronizasyonunun çok başarılı bir şekilde çalışması.
Açıkçası bu araç biraz korkutucu; çünkü daha önceki yapay zeka video üretim modellerinde, videoların yapay zeka ile üretildiğini az çok anlayabiliyorduk. Ancak Veo 3 ile birlikte bu ayrımı yapmak giderek zorlaşıyor. Bir test yapsak, Veo 3 ile üretilen birçok videonun yapay zeka ürünü olduğunu bence çoğu insan fark etmeyebilir. Elbette bu durum videodan videoya değişiklik gösterecektir ama genel olarak ulaşılan seviye gerçekten çok etkileyici.
Google, aynı zamanda "Flow" adını verdikleri yeni bir aracı da tanıttı. Bu araç sayesinde film yapımcıları, metin veya resimlerden yola çıkarak sahneler oluşturabiliyor ve bu sahneleri istedikleri gibi tasarlayıp baştan sona değiştirebiliyorlar. Anlaşılan o ki, şu an için en iyi ve en gerçekçi video üretimi tacını Google, Veo 3 ile kesinlikle rakiplerinden kapmış gibi görünüyor.
🖼️ Gelişmiş Resim Üretimi: Imagen 4
Google'ın bir diğer önemli duyurusu ise yeni nesil resim üretme modeli Imagen 4 oldu. Bir önceki modele göre çok daha iyi çalıştığı belirtilen Imagen 4'ün özellikle ürettiği resimlerdeki yazıların çok daha stabil ve doğru olduğu vurgulanıyor. Google yetkilileri, "Şu an deneyebilirsiniz," dese de, ben ne Google AI Studio üzerinden ne de Gemini uygulamasından henüz Imagen 4'ü deneyimleyemedim. Testlerimde hala Imagen 3 ile resim üretildiğini gördüm. Belki de kademeli bir dağıtım söz konusudur.



🌐 Google Meet'e Yapay Zeka ile Canlı Çeviri Özelliği Geldi
Google I/O'dan gelen bir diğer güzel haber de video konferans platformu Google Meet için oldu. Google Meet, artık yapay zeka destekli canlı çeviri özelliğine kavuşuyor. Bu özellik sayesinde, farklı diller konuşan katılımcıların bulunduğu toplantılarda iletişim çok daha akıcı hale gelecek.
🗣️ Nasıl Çalışacak? Ana Konuşmacının Sesiyle Anında Çeviri
Yeni sistem, toplantı sırasında katılımcılar hangi dilde konuşursa konuşsun, konuşmayı otomatik olarak algılayıp diğer katılımcılar için ana konuşmacının kendi sesiyle birlikte seçilen dile anında çeviri yapacak. Yani, birisi İspanyolca konuşurken, siz İngilizce altyazı veya çeviri istediğinizde, hem orijinal sesi duyup hem de konuşmacının sesiyle (tonlaması ve vurgularıyla) İngilizce çeviriyi duyabileceksiniz.
🎬 Demoda Etkileyici, Peki Ya Gerçek Hayatta?
Google'ın yayınladığı demo videolarda bu canlı çeviri özelliği oldukça akıcı ve başarılı görünüyor. Ancak her zaman olduğu gibi, bu tür özelliklerin gerçek dünya kullanımında, farklı aksanlarda, gürültülü ortamlarda veya hızlı konuşmalarda ne kadar iyi performans göstereceğini ancak bizzat deneyimleyince görebileceğiz. Yine de, özellikle uluslararası toplantılar ve farklı dil konuşan ekipler için çok faydalı bir adım olduğu kesin.
🧠 Google Gemini 2.5 Pro, "Derin Düşünme" Moduyla Gelişiyor
Google'ın yapay zeka modeli Gemini 2.5 Pro için heyecan verici bir yenilik daha duyuruldu: "Derin Düşünme" (Deep Think) modu. Şirket, bu yeni mod sayesinde Gemini 2.5 Pro'nun daha karmaşık sorgulara daha isabetli ve kapsamlı yanıtlar üretebildiğini, çünkü modelin bu modda bir probleme çözüm üretmeden önce daha uzun süre "düşündüğünü" belirtti.
⚙️ "Derin Düşünme" Modu Ne Zaman Kullanıma Sunulacak?
"Derin Düşünme" modu henüz tüm kullanıcılara açık değil. Google, özelliğin şu anda test aşamasında olduğunu ve başarılı testlerin ardından genel kullanıma sunulacağını açıkladı. Bu modun özellikle karmaşık problem çözme, detaylı analiz veya yaratıcı metin üretimi gibi alanlarda Gemini 2.5 Pro'nun yeteneklerini bir üst seviyeye taşıması bekleniyor.
⚡ Gemini 2.5 Flash Cephesinden de Güzel Haberler Var!
Gemini ailesinin bir diğer üyesi olan ve özellikle hızıyla öne çıkan Gemini 2.5 Flash modeliyle ilgili de olumlu gelişmeler var. Google'ın açıklamalarına göre, bu yeni Flash modeli, bir önceki sürümlere kıyasla %20 ila %30 daha az "token" (işlem birimi) kullanarak daha iyi ve daha verimli sonuçlar üretebiliyor. Zaten Gemini 2.5 Flash'ın birçok bağımsız yapay zeka performans testinde üst sıralara tırmandığını ve özellikle hızlı cevap verme yeteneğiyle beğeni topladığını görüyorduk. Daha az kaynakla daha iyi işler çıkarması, bu modelin daha geniş kitlelere daha uygun maliyetlerle ulaşabilmesi anlamına da gelebilir.
💎 Google, Aylık 250 Dolarlık Gemini Ultra Paketini Duyurdu
Google, yapay zeka hizmetleri için yeni bir abonelik katmanını daha tanıttı: Gemini Ultra paketi. Bu paket, aylık 250 dolarlık bir fiyat etiketine sahip olacak.

Hatırlarsanız, Google'ın daha önce bireysel kullanıcılar için sunduğu Gemini Pro (veya Advanced) paketi aylık 20 dolar civarındaydı. Rakip tarafta ise ChatGPT'nin en üst seviye paketlerinin 200 dolar bandında olduğunu biliyoruz. Google, 250 dolarlık bu yeni Ultra paketiyle açıkça en üst düzey profesyonelleri ve büyük kurumları hedefliyor.
🎁 Peki, Aylık 250 Dolar (Yaklaşık 9000₺!) Karşılığında Neler Sunuluyor?
Bu oldukça yüksek fiyatlı Ultra paketin standart Pro paketinden ne gibi farkları olacak? Google'ın açıkladığı bazı avantajlar şunlar:
- Özelliklere Erken Erişim: Gemini platformuna gelecek en yeni ve en gelişmiş özelliklere ilk erişenlerden biri olacaksınız.
- Yüksek Üretim Limitleri: Eğer yapay zeka ile yoğun bir şekilde video veya resim üretiyorsanız, Ultra pakette bu üretim limitleriniz çok daha geniş olacak.
- Devasa Depolama Alanı: Pakete dahil olarak tam 30 TB bulut depolama alanı sunulacak. Bu da özellikle büyük medya dosyalarıyla çalışan profesyoneller için önemli bir avantaj olabilir.
🤔 Bu Paket Gerçekten Değer mi? Kimler İçin Uygun?
Peki, bu paket gerçekten 250 dolarlık fiyat etiketine değer mi? Bu sorunun cevabı, paketin kimler tarafından ve ne amaçla kullanılacağına göre değişecektir. Belki, çok ama çok fazla video veya resim üreten, yapay zeka destekli araçları iş akışlarının merkezine koymuş büyük stüdyolar, ajanslar veya kurumsal kullanıcılar için bu maliyet kabul edilebilir olabilir. Ancak bireysel kullanıcılar veya küçük işletmeler için oldukça yüksek bir meblağ olduğu kesin. Belki de Google, gelecekte bu paketi daha modüler hale getirerek farklı ihtiyaçlara yönelik daha esnek fiyatlandırma seçenekleri de sunabilir.
🇺🇸 Google, Yapay Zeka Arama Modunu ABD'deki Tüm Kullanıcılara Açıyor
Google'ın bir süredir belirli kullanıcılarla test ettiği ve Perplexity gibi modern yapay zeka arama motorlarına benzer bir deneyim sunan "AI Mode" (Yapay Zeka Modu) özelliği, artık ABD'deki tüm kullanıcılara açılıyor. Bu mod, kullanıcıların arama sorgularına doğrudan yapay zeka tarafından üretilmiş özet cevaplar, ilgili bilgiler ve derinlemesine analizler almasını sağlıyor.
Her ne kadar birçok farklı yapay zeka destekli arama motorunu deneyimlemiş olsam da, Google'ın kendi arama motoruna entegre ettiği bu "AI Mode" özelliğini henüz bizzat test etme fırsatım olmadı. Bu nedenle, kullanıcı deneyimi ve sunduğu farklılıklar hakkında şimdilik detaylı bir yorum yapmam zor. Ancak Google'ın bu özelliği ilk olarak ABD'de genele yaymasının ardından, ilerleyen aylarda kademeli olarak diğer ülkelere ve bölgelere de açmasını bekleyebiliriz. Türkiye'deki kullanıcılar olarak biz de bu yeniliği merakla bekliyor olacağız.
🧑💻 Google, Kodlama Agent'ı "Jules"u Duyurdu: GitHub Copilot'a Rakip
Google I/O'dan gelen bir diğer heyecan verici duyuru da yazılım geliştiricilere yönelik oldu. Şirket, GitHub Copilot gibi popüler kodlama asistanlarına rakip olabilecek "Jules" adında yeni bir kodlama agent'ı (yapay zeka ajanı) tanıttı. Biraz önce OpenAI'ın GitHub depolarıyla çalışabilen bir aracından bahsetmiştik; Google da Jules ile benzer bir kulvarda yarışa giriyor.
🤖 "Jules" Geliştiricilere Neler Sunuyor?
Jules, temel olarak geliştiricilerin kod yazma ve yönetme süreçlerini otomatikleştirmeyi ve hızlandırmayı amaçlıyor. Yetenekleri arasında şunlar bulunuyor:
- GitHub Depolarına Bağlantı: Projenizin bulunduğu GitHub deposuna doğrudan bağlanabiliyor.
- Görev Atama: Ona belirli görevler atayabiliyorsunuz (örneğin, "şu kütüphanenin en son sürümüne güncelleme yap" veya "bu fonksiyondaki hatayı bul ve düzelt").
- Otomatik İşlemler: Sizin yerinize versiyon yükseltmeleri, hata ayıklama (debugging), test senaryoları çalıştırma gibi zaman alıcı işlemleri gerçekleştirebiliyor.
- Pull Request Oluşturma: Yaptığı değişiklikler için otomatik olarak "pull request" (birleştirme isteği) oluşturabiliyor, böylece ekip çalışmasını da kolaylaştırıyor.
Herkese Açık Beta Yayında!
Google, Jules'u şu anda herkese açık beta sürümüyle kullanıma sundu. Yani, bu yeni nesil kodlama asistanını denemek isteyen tüm geliştiriciler, yukarıdaki bağlantı üzerinden erişim sağlayabilir ve Jules'un yeteneklerini kendi projelerinde test edebilirler. Bu tür araçların, yazılım geliştirme süreçlerini gelecekte nasıl dönüştüreceğini görmek ilginç olacak.
💡 Google Gemini, Chrome Tarayıcısına Entegre Ediliyor
Google, yapay zeka asistanı Gemini'ı Chrome web tarayıcısına doğrudan gömülü bir özellik olarak getiriyor. Bu entegrasyon sayesinde kullanıcılar, tarayıcı deneyimlerini yapay zeka ile daha da zenginleştirebilecekler.
⚙️ Nasıl Çalışacak ve Neler Yapılabilecek?
Yeni sistemle birlikte Chrome tarayıcısının sağ üst köşesinde yer alacak özel bir Gemini ikonuna tıklayarak bir dizi yapay zeka destekli işlem gerçekleştirebileceksiniz:
- Sayfa Hakkında Sorular Sorabilme: O an açık olan web sayfasıyla ilgili ("Bu sayfa ne hakkında?", "Bu makalenin ana fikirlerini özetler misin?") gibi sorular sorup hızlıca bilgi alabileceksiniz.
- Genel Konularda Soru Sorma: Sadece mevcut sayfa ile sınırlı kalmayıp, aklınıza takılan herhangi bir genel konuda da Gemini'ye sorular yöneltebileceksiniz.
- Google Hesabınızla Entegre İşlemler: En ilginç özelliklerden biri de bu. Gemini, Google hesabınızdaki verilere (takvim, e-posta, görevler vb.) erişerek sizin için hızlı işlemler yapabilecek. Örneğin, o an incelediğiniz bir web sayfasını referans göstererek, "Bu sayfadaki bilgileri kullanarak akşam için bana bir çalışma hatırlatıcısı oluştur" gibi komutlar verebileceksiniz.
Bu entegrasyon özellikle zaten Google ve Chrome ekosistemini yoğun bir şekilde kullanan kişiler için tarayıcı üzerinden birçok işi daha hızlı ve akıcı bir şekilde halletme imkanı sunacak gibi görünüyor. Oldukça kullanışlı bir gelişme!
⚡ Google, Ultra Hızlı "Gemini Diffusion" Modelini Duyurdu
Google I/O'dan gelen yapay zeka duyuruları hız kesmiyor! Şirket, özellikle hızıyla dikkat çeken "Gemini Diffusion" adında yeni bir üretken yapay zeka modelini tanıttı. "Ultra hızlı" derken abartmıyorum, gerçekten de saniyeler içinde sonuç üretebilen bir modelden bahsediyoruz.
🚀 Hız Gösterisi: Saniyeler İçinde Basit Uygulama Yazabiliyor!
Gemini Diffusion'ın ne kadar hızlı olduğunu anlamak için paylaşılan şu videoya bir göz atmanız yeterli: Model, basit bir web uygulamasının veya bir kod parçasının temel iskeletini sadece birkaç saniye içerisinde oluşturabiliyor. Bu, özellikle hızlı prototipleme veya anlık fikir denemeleri için inanılmaz bir potansiyel sunuyor.
⚖️ Hız ve Kalite Dengesi: Performansı Ne Seviyede?
Tabii ki bu kadar yüksek bir hızın bir miktar ödünle geldiğini de belirtmek gerek. Gemini Diffusion, her ne kadar ışık hızında çalışsa da, ürettiği çıktıların kalitesi ve karmaşıklığı açısından şu an için en gelişmiş ve büyük yapay zeka modelleriyle (örneğin GPT-4o veya Gemini Ultra) aynı seviyede değil. Google'ın açıklamalarına ve ilk izlenimlere göre, Gemini Diffusion'ın performansı şu anlık bir önceki nesil olan Gemini 2.0 Flash Lite modelinden bir tık daha iyi seviyede görünüyor.
Yine de, özellikle anlık çözümler üretmek, hızlıca bir şeyler denemek, basit kod blokları oluşturmak veya yaratıcı fikirler için hızlı taslaklar elde etmek istediğinizde Gemini Diffusion oldukça kullanışlı ve etkileyici bir model olabilir. Her aracın kullanım amacı farklı; bu model de "hız" ve "anında yanıt" gerektiren durumlar için biçilmiş kaftan gibi duruyor.
🤖 Yapay Zeka
🗣️ Yapay Zeka, Kişisel Bilgilerle Daha İkna Edici Oluyor
Yapay zekanın yetenekleri geliştikçe, etkileşim biçimleri ve potansiyel etkileri hakkında da yeni soru işaretleri ortaya çıkıyor. Son yapılan bir araştırma, yapay zekanın, tartıştığı veya ikna etmeye çalıştığı kişi hakkında kişisel bilgilere sahip olduğunda, ikna kabiliyetinin önemli ölçüde arttığını gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, yapay zeka modeline karşıdaki kişinin yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu ve hatta ahlaki duruşları gibi bilgiler verildiğinde, o kişiyi belirli bir konuda ikna etme başarı oranı yükseliyor.
🤔 Bu Araştırma Neden Yapıldı? Asıl Tehlike Nerede?
Şimdi haklı olarak "Bu tür bir araştırma neden yapılmış ki?" diye sorabilirsiniz. Cevabı aslında oldukça düşündürücü ve biraz da ürkütücü. Bir an için Google'ın yapay zeka sistemlerini veya Instagram, Facebook gibi Meta platformlarını kullandığınızı düşünün. Bu platformlar, sizin hakkınızda zaten sizden bile daha fazla bilgiye sahip: Kim olduğunuzu, internette neler konuştuğunuzu, nelere ilgi duyduğunuzu, hangi konulara nasıl tepkiler verdiğinizi ve hatta nelere inandığınızı çok iyi biliyorlar.
İşte tehlike de burada başlıyor. Eğer bir yapay zeka, sizin tüm bu kişisel zaaflarınızı, hassas noktalarınızı ve ahlaki değerlerinizi biliyorsa, sizi herhangi bir konuda manipüle etmesi veya istemediğiniz bir yöne ikna etmesi çok daha kolay hale gelebilir. Bu durum siyasi manipülasyondan ticari yönlendirmelere kadar birçok alanda kötüye kullanıma son derece açık bir kapı aralıyor. Kısacası bu araştırma, yapay zekanın kişisel verilerle birleştiğinde ne kadar güçlü ve potansiyel olarak tehlikeli bir ikna aracına dönüşebileceğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
⚠️ "Beni Benden İyi Tanıyor" Diyen Yapay Zekanın Riskleri
Bu durum kişisel verilerimizin mahremiyeti ve yapay zeka etiği konularında ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. "Beni benden iyi tanıyor" dediğimiz platformların, bu bilgileri bizi daha iyi "anlamak" kisvesi altında aslında daha kolay "yönlendirmek" için kullanma potansiyeli her zaman var.
🤖 GitHub Copilot'a "Agent" Modu Geldi: Kodlama Görevlerini Devralıyor
Microsoft'un popüler yapay zeka destekli kodlama asistanı GitHub Copilot, geliştiricilere yepyeni bir yetenek sunarak adeta bir ekip arkadaşı gibi çalışabilecek "Agent" (Ajan) modunu yayına aldı. Bu yeni mod, Copilot'ı basit bir kod tamamlama aracının ötesine taşıyarak, ona daha karmaşık kodlama görevlerini emanet etmenize olanak tanıyor.

🧑💻 Yapay Zeka Kod Asistanınız Artık Bir "Proje Arkadaşı"
Peki bu "Agent" modu tam olarak nasıl çalışıyor? Diyelim ki yazılım projenizde halletmeniz gereken üç farklı görev (task veya issue) var. Bu görevlerden birini, tıpkı bir ekip arkadaşınıza veya bir çalışana görev atar gibi GitHub Copilot Agent'a atayabiliyorsunuz. Copilot Agent, bu görevi kendi kendine analiz edip çözmeye çalışıyor. Eğer görevi başarıyla tamamlarsa ve projenizdeki mevcut testler sorunsuz bir şekilde geçerse, sizin için bir "pull request" (birleştirme isteği) açıyor. Siz de bu isteği inceleyip onaylarsanız, Copilot Agent'ın yazdığı kodlar ana projenizle birleşmiş oluyor.
Aynı şekilde, eğer projenizin GitHub deposuna başka bir kullanıcı tarafından bir "issue" (hata bildirimi veya özellik talebi) açıldıysa, bu sorunu çözmesi için de yine Copilot Agent'a görev atayabiliyorsunuz.
⚙️ Performansı Nasıl? İlk İzlenimler ve Gelecek Öngörüleri
Ben uzun bir süredir aktif olarak kod yazmadığım için bu yeni Agent modunun pratikte ne kadar iyi ve verimli çalıştığı konusunda net bir yorum yapmam zor. Ancak tahminimce, özellikle daha basit ve rutin işler için, belki de "junior" seviyesindeki bir yazılımcının halledebileceği türden görevleri başarıyla yerine getirebiliyordur. Bu konuda deneyimi olan arkadaşlar varsa, yorumlarda ilk izlenimlerini ve tecrübelerini paylaşırlarsa hepimiz için faydalı olur.
Görünen o ki, yazılım geliştirme süreçlerinin özellikle giriş seviyesindeki ve daha çok tekrar eden kısımları, her geçen gün biraz daha otomasyona bağlanacak ve yapay zeka asistanları bu alanlarda daha fazla sorumluluk üstlenecek. Bu durum gelecekte yazılımcıların rolünü ve yetkinlik beklentilerini de değiştirebilir.
⚖️ ABD Başkanı, Rıza Dışı Müstehcen Deepfake'leri Suç Sayan Yasayı İmzaladı
Amerika Birleşik Devletleri'nde, özellikle yapay zeka ile üretilen sahte içeriklerin ve rıza dışı paylaşılan mahrem görüntülerin yarattığı tehlikelere karşı önemli bir yasal adım atıldı. ABD Başkanı Donald Trump, bireylerin rızası olmadan oluşturulan veya paylaşılan müstehcen görüntülerin (deepfake'ler dahil) dağıtımını federal düzeyde suç sayacak yeni bir yasayı imzaladı.
📜 Yasanın Getirdikleri ve Sosyal Medya Platformlarının Sorumlulukları
Bu yeni yasa, özellikle sosyal medya platformlarına önemli sorumluluklar yüklüyor:
- Platformlar, kendilerine bir bildirim ulaştıktan sonra 48 saat içinde rıza dışı paylaşıldığı iddia edilen samimi görüntüleri ve bu görüntülerin tüm kopyalarını sistemlerinden kaldırmak adına "makul çabayı" göstermek için gerekli süreçleri oluşturmak zorunda kalacaklar.
- Yasa, sadece gerçek görüntüleri değil, aynı zamanda yapay zeka ile üretilen ve kişileri rızaları dışında müstehcen durumlarda gösteren deepfake içerikleri de açıkça kapsıyor.
⚠️ Eleştiriler Gecikmedi: "Dil Çok Geniş ve Belirsiz"
Ancak yasa imzalanır imzalanmaz bazı sivil toplum kuruluşları ve dijital haklar savunucuları tarafından eleştirilmeye başlandı. Özellikle Electronic Frontier Foundation (EFF) ve Center for Democracy & Technology (CDT) gibi gruplar, yasa tasarısında kullanılan dilin çok geniş ve belirsiz olduğuna dikkat çekiyor. Bu durumun, yasanın amacının ötesine geçerek sosyal medya platformlarında çok daha geniş bir içerik yelpazesinin keyfi veya zorunlu olarak kaldırılmasına yol açabileceği ve dolayısıyla ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceği endişelerini dile getiriyorlar.
🤔 Yasa Deepfake Tehdidini Durdurabilir mi? Kişisel Görüşüm
Şahsen ben, bu tür yasaların deepfake tehdidini tek başına tamamen ortadan kaldırabileceğine pek inanmıyorum. Bir platform bu tür içerikleri kaldırsa bile, başka bir platformda veya internetin daha kontrolsüz köşelerinde bu içerikler var olmaya devam edebilir. Elbette yasanın varlığı ve mağdurların talebi halinde bu tür videoların kaldırılması için platformların elinden gelenin en iyisini yapması ve yasal bir dayanağın olması çok önemli.
Ancak artık öyle bir teknolojik çağda yaşıyoruz ki, sizinle hiç alakası olmayan, tamamen kurgusal ama son derece gerçekçi görünen içerikler üretilebiliyor. Bu nedenle, yasal düzenlemelerin yanı sıra, bu konu hakkında toplum olarak bilinçlenmekten, dijital okuryazarlığımızı artırmaktan ve bu tür manipülasyonlara karşı uyanık olmaktan başka pek de yapabileceğimiz bir şey yok gibi görünüyor.
📉 Stack Overflow Ölüyor: Yapay Zeka Sonrası Soru Sayısı Çakıldı
Bir zamanlar yazılımcıların ve kodlamayla uğraşan herkesin başvuru kaynağı olan, sorunlarına çözüm aradığı ve bilgi paylaştığı efsanevi platform Stack Overflow, son zamanlarda ciddi bir kan kaybı yaşıyor ve adeta "ölmek üzere" olduğu iddia ediliyor. Bu iddiayı destekleyen en önemli veri ise platformda sorulan soru sayılarındaki dramatik düşüş.

📊 Rakamlar Acı Gerçeği Gösteriyor: ChatGPT ve Sonrası...
Paylaşılan grafiklere ve analizlere baktığımızda, Stack Overflow'da sorulan soru sayısının 2014 ve 2017 yılları arasında zirve yaptığını görüyoruz. COVID-19 pandemisi döneminde, evden çalışma ve online öğrenmenin artmasıyla birlikte bu sayıda geçici bir artış daha yaşanmış. Ancak ChatGPT gibi gelişmiş yapay zeka sohbet botlarının ve kodlama asistanlarının yaygınlaşmasından bu yana, Stack Overflow'a sorulan soru sayısı inanılmaz bir hızla düşmüş durumda. Şu anki soru sorma seviyeleri, neredeyse platformun ilk kurulduğu aylardaki seviyelere gerilemiş gibi görünüyor.
🤖 Bu Keskin Düşüşün Arkasındaki Asıl Neden: Yapay Zekanın Hızı
Peki bu ani düşüşün temel nedeni ne? Cevap aslında oldukça net: Yazılımcılar artık bir sorunla karşılaştıklarında veya bir konuda yardıma ihtiyaç duyduklarında Stack Overflow'a girip soru sormak, cevap beklemek ve gelen cevapları değerlendirmek yerine, doğrudan yapay zeka modellerine (ChatGPT, GitHub Copilot vb.) sorularını sorup anında ve genellikle oldukça alakalı cevaplar alabiliyorlar. Bu hız ve pratiklik, Stack Overflow'un geleneksel soru-cevap formatını birçok kullanıcı için ikinci plana itmiş durumda.
Görünen o ki Stack Overflow, insanlık için muazzam bir bilgi arşivi ve bir dönemin önemli bir öğrenme kaynağı olarak tarihteki yerini alacak. Ancak platformun aktif kullanımı ve eski popülaritesi maalesef yapay zekanın gölgesinde kalmış gibi duruyor.
📁 Microsoft, Dosya Gezginine Yapay Zeka Özellikleri Ekliyor
Microsoft, Windows işletim sisteminin temel bileşenlerinden biri olan Dosya Gezgini'ne kullanıcı deneyimini zenginleştirecek yeni yapay zeka özellikleri eklemeye başladı. Bu özellikler, özellikle Windows 11'in geliştirici (Dev) sürümlerini kullananlar tarafından test edilmeye başlandı bile.

✨ Sağ Tık Menüsüne Gelen Akıllı Kısayollar Neler?
Eğer Windows 11'in geliştirici sürümündeyseniz, Dosya Gezgini'nde herhangi bir dosyaya (özellikle resim dosyalarına) sağ tıkladığınızda, bağlam menüsünde bazı yeni yapay zeka destekli kısayolların belirdiğini göreceksiniz. Örnek olarak sunulan bazı kısayollar şunlar:
- Benzer Resimleri Arama: Seçtiğiniz bir resme görsel olarak benzeyen diğer resimleri bilgisayarınızda veya web'de hızlıca bulmanızı sağlar.
- Arka Planı Bulanıklaştırma: Özellikle portre fotoğraflarında veya belirli bir objeyi öne çıkarmak istediğinizde, tek tıkla arka planı profesyonel bir şekilde bulanıklaştırabilirsiniz.
- Arka Planı Silme: Bir resimdeki ana objeyi koruyarak arka planı tamamen kaldırıp transparan hale getirebilirsiniz.
- Bir Objeyi Silme (İçerik Duyarlı Dolgu Benzeri): Resimdeki istenmeyen bir objeyi seçip sildiğinizde, yapay zekanın bu boşluğu çevredeki dokuya uygun bir şekilde doldurması bekleniyor.
Apple'ın macOS işletim sisteminde bir süredir buna benzer bazı yapay zeka destekli görsel düzenleme kısayolları zaten mevcuttu. Microsoft'un da bu tür kullanıcı dostu özellikleri Dosya Gezgini'ne entegre etmesi, bence kullanıcıların işini kolaylaştıran ve ek bir yazılıma ihtiyaç duymadan basit düzenlemeleri hızlıca yapabilmelerini sağlayan güzel bir gelişme olmuş.
📝 Microsoft Notepad'e Yapay Zeka Özellikleri Geliyor
Microsoft'un yapay zeka entegrasyonu hamleleri sadece Dosya Gezgini ile sınırlı kalmıyor; şirketin efsanevi metin editörü Notepad'e (Not Defteri) de yapay zeka yetenekleri kazandırılıyor! Eskiden sadece düz metin yazmamıza yarayan bu basit ama işlevsel uygulama, artık çok daha "akıllı" hale geliyor.

🤖 Not Defteri Artık Sadece "Not" Defteri Değil!
Peki, yapay zeka destekli Notepad bizlere neler sunacak? Gelen bilgilere göre, artık Not Defteri içerisinde:
- Metin Üretebileceksiniz: Belirli bir konuda veya anahtar kelimelerle ilgili metin taslakları oluşturmasını isteyebileceksiniz.
- Yazdığınız Metni Farklı Hallere Dönüştürebileceksiniz: Mevcut bir metni özetleyebilecek, farklı bir üslupta yeniden yazdırabilecek veya belirli bir formata (örneğin, e-posta formatına) dönüştürebileceksiniz.
Bir zamanlar sadece en temel yazı yazma ihtiyaçlarımızı karşılayan Not Defteri'ne artık gelmeyen özellik neredeyse kalmadı diyebiliriz. Sekmeler, otomatik kaydetme derken şimdi de yapay zeka... Bu durum, bir açıdan bakıldığında uygulamanın yeteneklerini artırarak onu daha kullanışlı hale getiriyor gibi görünse de, diğer bir açıdan "Acaba uygulama artık gereksiz yere şişiyor mu? O eski basitliği ve hafifliği kayboluyor mu?" sorularını da akıllara getiriyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Notepad'in bu "akıllı" dönüşümü hoşunuza gidiyor mu, yoksa eski sadeliğini mi tercih ederdiniz?
🤝 OpenAI, Eski Apple Tasarımcısı Jony Ive'ın Startup'ını 6.5 Milyar Dolara Alıyor
Yapay zeka dünyasının devlerinden OpenAI, donanım alanına yönelik iddialı bir adım atarak, Apple'ın efsanevi eski baş tasarımcısı Jony Ive'ın kurduğu ve yapay zeka odaklı cihazlar geliştiren startup şirketini tam 6.5 milyar dolara satın almak üzere anlaştığını duyurdu. Bu dev satın almanın temel amacı, Jony Ive ve ekibinin tasarım uzmanlığıyla OpenAI'ın yapay zeka teknolojilerini birleştirerek, geleceğin kullanıcı dostu ve inovatif yapay zeka ile güçlendirilmiş cihazlarını üretmek.
👨🎨 Jony Ive Kimdir? Apple'ın Tasarım Dehası
Jony Ive, teknoloji ve tasarım dünyasında adeta bir ikon. Steve Jobs döneminden başlayarak 2019 yılına kadar Apple'da baş tasarım görevlisi olarak çalışan Ive, iMac, iPod, iPhone ve iPad gibi birçok devrimci Apple cihazının minimalist ve kullanıcı odaklı tasarımlarında kilit rol oynamış, endüstriyel tasarım anlayışını derinden etkilemiş çok önemli bir isim. Ive ve deneyimli ekibinin OpenAI çatısı altına katılmasıyla birlikte, yapay zeka donanımları alanında ne gibi yenilikler göreceğimizi zaman gösterecek. Bu birleşme, "yapay zekanın iPhone'u" olarak adlandırılabilecek bir cihazın habercisi olabilir mi? Bekleyip göreceğiz.
💰 OpenAI Kesenin Ağzını Açtı: İkinci Büyük Yatırım
Bu satın alma, OpenAI'ın son dönemdeki ikinci büyük ve "tuzlu" yatırımı olarak dikkat çekiyor. Hatırlarsanız geçtiğimiz haftalarda OpenAI'ın yine milyarlarca dolarlık bir bedelle kodlama aracı Windsurf'ü satın aldığını konuşmuştuk. Şirketin bu kadar kısa sürede iki büyük ve maliyetli satın alma yapması, yapay zeka pazarındaki liderliğini pekiştirmek ve farklı alanlara hızla yayılmak istediğini açıkça gösteriyor.
🚀 Claude, Daha Uzun Süre Çalışabilen Opus 4 ve Sonnet 4 Modellerini Yayınladı
Yapay zeka modeli Claude'un geliştiricisi Anthropic, model ailesinin en yeni üyeleri olan Claude Opus 4 ve Claude Sonnet 4'ü resmen yayınladı. Anthropic'e göre bu yeni modeller, özellikle karmaşık görevler üzerinde çok daha uzun süreler boyunca tutarlı ve etkili bir şekilde çalışabilme yeteneğine sahip.
⚙️ "Saatlerce Düşünebilen" Yapay Zeka ve Kodlama Alanındaki İddiası
Bu "daha uzun süre çalışabilme" yeteneği ne anlama geliyor? Anthropic'in paylaştığı bir örnek oldukça çarpıcı: Yeni Claude modellerinden birinin, karmaşık bir kodlama görevi üzerinde tam 7 saat boyunca kesintisiz olarak çalıştığı ve başarılı sonuçlar ürettiği gözlemlenmiş. Bu, özellikle büyük ölçekli projeler, derinlemesine analizler veya uzun metin/kod üretimleri için önemli bir avantaj sunabilir.
Anthropic, bu yeni modelleriyle oldukça da iddialı. Opus 4 ve Sonnet 4'ün, şu anda piyasadaki en iyi kodlama yeteneğine sahip ve genel amaçlı en başarılı yapay zeka araçları olduklarını öne sürüyorlar.


📊 Bağımsız Test Sonuçları Merakla Bekleniyor
Tabii ki her yapay zeka geliştiricisinin kendi modelini övmesi doğal bir durum. Claude Opus 4 ve Sonnet 4'ün gerçek performansını ve rakiplerine kıyasla nerede durduğunu daha net görebilmek için, LMArena gibi bağımsız yapay zeka model değerlendirme platformlarının yapacağı testlerin sonuçlarını beklememiz gerekecek. Ancak Anthropic'in bu iddialı çıkışı, yapay zeka pazarındaki rekabetin daha da kızıştığını gösteriyor.
🥸 Mahremiyet
🇨🇭 İsviçre'den Tartışmalı Yasa Hazırlığı: VPN ve Mesajlaşma Servisleri Kayıt Tutacak
Mahremiyet ve dijital güvenlik konularında genellikle örnek gösterilen ülkelerden biri olan İsviçre, son zamanlarda oldukça tartışmalı bir yasa hazırlığıyla gündemde. İddialara göre İsviçre hükümeti, ülkedeki tüm VPN servislerinin, e-posta sağlayıcılarının ve anlık mesajlaşma uygulamalarının kullanıcı verilerini kaydetmesini (log tutmasını) zorunlu kılacak bir yasa tasarısı üzerinde çalışıyor. Bu durum, özellikle gizliliğine önem veren kullanıcılar ve bu alanda hizmet veren şirketler için büyük bir endişe kaynağı.
🛡️ Proton'dan Sert Tepki: "Bu Yasa Geçerse İsviçre'den Ayrılırız!"
Bu yasa hazırlığına en sert tepkilerden biri, gizlilik odaklı e-posta ve VPN hizmetleriyle tanınan ve merkezi İsviçre'de bulunan Proton şirketinin CEO'sundan geldi. Proton CEO'su, yaptığı açıklamada, eğer bu yasa tasarısı mevcut haliyle meclisten geçerse, şirket olarak İsviçre'deki operasyonlarını durdurup ülkeden ayrılabileceklerini belirtti. CEO, böyle bir yasanın İsviçre'nin "mahremiyet cenneti" imajına büyük zarar vereceğini ve kendilerini Google gibi veri toplayan şirketlerden bile daha az gizli bir konuma düşüreceğini ifade etti.
🤔 Uçtan Uca Şifreleme Tehlikede mi? Kullanıcıların İsyanı ve Acı Gerçekler
Son dönemde sadece İsviçre'de değil, birçok ülkede hükümetlerin uçtan uca şifrelemeye (E2EE) karşı bir "arka kapı" (backdoor) yerleştirme veya şifrelemeyi zayıflatma çabası içinde olduğunu görüyoruz. Bu durum o kadar can sıkıcı bir hal aldı ki, bazen içimden "Tamam, geçsin bu yasalar, gerçekten de uçtan uca şifreleme çıksın hayatımızdan da görsünler bakalım o zaman nasıl bir dijital kaosun ve mahremiyetsizliğin içinde yaşamak zorunda kalıyoruz," demek geliyor.
Elbette gerçekten uçtan uca şifrelemenin hayatımızdan tamamen çıkmasını istemem. Bu hepimiz için felaket olurdu. Ancak bu tür yasaları savunan veya "bizim gizleyecek bir şeyimiz yok" diyen kişilerin, uçtan uca şifrelemenin sadece "suçluları" korumadığını, aynı zamanda masum bireylerin, gazetecilerin, aktivistlerin ve hatta devletlerin kendi güvenli iletişimlerini sağlayan temel bir teknoloji olduğunu anladıklarını pek düşünmüyorum.
🛡️ Signal, Windows Recall'ın Ekran Görüntüsü Almasını Engellemek İçin DRM Getirdi
Güvenli mesajlaşma uygulaması Signal, Microsoft'un Windows işletim sistemine getirmeyi planladığı ve büyük tartışmalara yol açan "Recall" özelliğinin, kendi masaüstü uygulamasından ekran görüntüsü almasını engellemek için ilginç bir adım attı: Uygulamaya DRM (Dijital Hak Yönetimi) koruması ekledi.
🧐 Windows Recall Nedir? Kısaca Bir Hatırlatma Yapalım
Hatırlamayanlar veya konuya yabancı olanlar için kısaca özetleyelim: Microsoft'un "Recall" özelliği, bilgisayarınızda yaptığınız hemen hemen her şeyin (açtığınız uygulamalar, gezdiğiniz web sayfaları, yazdığınız metinler vb.) her saniye ekran görüntüsünü alan ve bu ekran görüntülerini daha sonra aranabilir bir metin veritabanına dönüştüren bir yapay zeka sistemi olarak duyuruldu. Bu özellik, güvenlik ve mahremiyet uzmanları tarafından "bir kabus senaryosu" olarak nitelendirilmiş ve büyük tepki çekmişti.
🔒 Signal'dan Kullanıcı Mahremiyetini Koruma Adımı
İşte Signal de, kullanıcılarının mesajlaşmalarının ve uygulama içindeki aktivitelerinin bu Recall özelliği tarafından kaydedilmesini ve potansiyel olarak ifşa olmasını engellemek amacıyla, masaüstü uygulamasına bir DRM katmanı ekleyerek varsayılan olarak ekran görüntüsü alınmasını engelliyor. Signal geliştiricileri, muhtemelen birçok kullanıcının Recall özelliğinin yarattığı büyük güvenlik ve mahremiyet tehdidini tam olarak anlamayıp bu özelliği aktif bırakacağını öngördüğü için, kendi kullanıcılarını korumak adına böyle proaktif bir önlem almış. Bu Signal'ın kullanıcı mahremiyetine ne kadar önem verdiğini gösteren güzel bir adım.
Eğer bir kullanıcı, özel bir nedenle Signal uygulamasından ekran görüntüsü almak isterse, bu DRM korumasını uygulama ayarlarından devre dışı bırakma seçeneğine de sahip olacak. Ancak varsayılan olarak korumanın aktif gelmesi, bilinçsiz kullanıcıları potansiyel bir tehlikeden koruyacaktır.
🐧 Özgür ve Açık Kaynak Yazılım
🔓 Microsoft, WSL ve VS Code'u Kısmen Açık Kaynak Yaptı
Microsoft, bu hafta geliştirici topluluğunu yakından ilgilendiren iki önemli yazılımıyla ilgili dikkat çekici açık kaynak adımları attı. Hem Windows Subsystem for Linux (WSL) hem de popüler kod editörü Visual Studio Code (VS Code) için bazı bölümlerin açık kaynak lisanslarıyla yayınlandığı duyuruldu.
🐧 Windows Subsystem For Linux (WSL) Artık Kısmen Açık Kaynak
İlk önemli gelişme, Windows işletim sistemi üzerinde Linux dağıtımlarını doğrudan ve rahatça terminal üzerinden kullanmanızı sağlayan Windows Subsystem for Linux (WSL) ile ilgili. Microsoft, WSL'in tamamen %100'ünü olmasa da, çok büyük ve önemli bir kısmını açık kaynaklı hale getirdiğini açıkladı.
Bu adımın, WSL'in gelişimini daha da hızlandırabileceği, topluluk katkılarını artırabileceği ve Windows işletim sistemiyle daha derin ve yenilikçi entegrasyonların önünü açabileceği düşünülüyor. Linux ve Windows dünyaları arasındaki bu köprünün daha da güçlenmesi, geliştiriciler için olumlu bir gelişme.
💻 VS Code da Açık Kaynak Kervanına Katıldı (İstemci Tarafı)
Microsoft'un açık kaynak yaptığı bir diğer önemli yazılım ise dünya genelinde milyonlarca geliştiricinin tercih ettiği kod editörü Visual Studio Code (VS Code) oldu. Ancak burada da bir "kısmen" durumu söz konusu: Açık kaynak yapılan kısım, VS Code'un istemci (client) tarafı. Editörün sunucu tarafında çalışan ve Microsoft'un bazı özel servisleriyle entegre olan bölümleri ise açık kaynak lisansıyla yayınlanmadı.
Microsoft, bu adımı neden attıkları sorusuna "geliştiricilerin VS Code üzerine daha rahat bir şekilde eklentiler ve araçlar yazabilmesini, ekosistemi daha da zenginleştirmesini istiyoruz" gibi genel bir cevap vermiş. Ancak, VS Code'un zaten tamamen açık kaynak kodlu bir alternatifi olan ve topluluk tarafından geliştirilen VSCodium'un uzun süredir var olduğu düşünüldüğünde, Microsoft'un bu hamleyi yapmakta biraz geç kaldığı ve belki de VSCodium'un artan popülaritesine bir yanıt verdiği yorumları da yapılıyor. Yine de, VS Code gibi güçlü bir aracın istemci tarafının daha şeffaf hale gelmesi olumlu bir adım.
💻 Donanım
🖥️ AMD, RX 9060 XT Ekran Kartını Duyurdu: 8GB ve 16GB VRAM Seçenekleriyle
AMD, oyuncuları heyecanlandıran yeni ekran kartı RX 9060 XT'yi duyurdu. Bu yeni kart, özellikle 1080p ve giriş seviyesi 1440p çözünürlükte oyun oynamayı hedefleyen kullanıcılar için geliştirildi. RX 9060 XT, NVIDIA'nın RTX 5060 ve 5060 Ti modellerine rakip olarak konumlandırılıyor.
💾 VRAM Seçenekleri ve Fiyatlandırma
AMD'nin bu yeni modelinde dikkat çeken en önemli ve olumlu yanlardan biri, kullanıcılara farklı VRAM seçenekleri sunması:
- 8 GB VRAM'e sahip model 299 dolar fiyat etiketiyle piyasaya çıkacak.
- 16 GB VRAM'e sahip daha güçlü model ise 349 dolar fiyatla oyuncularla buluşacak.
AMD'nin burada farklı VRAM kapasiteleriyle iki ayrı seçenek sunması, kullanıcıların ihtiyaçlarına ve bütçelerine göre daha esnek bir tercih yapabilmelerine olanak tanıyor. Bu, maalesef rakibi NVIDIA'nın son dönemde pek yapmadığı, kullanıcı dostu bir yaklaşım olarak öne çıkıyor.
📅 Ne Zaman Satışa Çıkacak?
AMD RX 9060 XT ekran kartını satın almak isteyen oyuncuların biraz daha sabretmesi gerekecek. Kartın, Haziran ayının 5'inden itibaren raflardaki yerini alması ve satışa sunulması bekleniyor. Bu yeni kartların stok durumu ve Türkiye fiyatları da merakla beklenen diğer detaylar arasında.
📰 Bahsetmeye Değer Haberler
⚙️ Windows 11 Ayarlarına "Gelişmiş Seçenekler" Sekmesi Ekleniyor
Microsoft, Windows 11 Ayarlar menüsüne kullanıcıların bazı sistem tercihlerine daha kolay ulaşmasını sağlayacak yeni bir "İleri Düzey Seçenekler" (Advanced Settings) sekmesi getiriyor. Bu yeni bölüm, daha önce Dosya Gezgini'nin çeşitli menüleri arasında dağılmış olan bazı ayarları tek bir çatı altında toplamayı amaçlıyor.

🛠️ Yeni Sekmede Hangi Ayarlar Yer Alacak?
Bu "İleri Düzey Seçenekler" sekmesi üzerinden kullanıcılar, aşağıdakiler gibi birden fazla ayarı kolayca etkinleştirebilecek veya devre dışı bırakabilecekler:
- Dosyaların uzantılarını gösterme/gizleme
- Gizli dosyaları ve klasörleri gösterme/gizleme
- Boş sürücüleri gizleme gibi diğer bazı Dosya Gezgini ayarları
Bu seçeneklerin neden özellikle "ileri seviye" olarak adlandırıldığı biraz tartışmalı olsa da (zira birçok kullanıcı için temel ayarlardır), bu tür sık kullanılan tercihlerin artık doğrudan Ayarlar menüsünden erişilebilir olması kesinlikle olumlu bir gelişme. Daha önceden bu ayarları değiştirmek için Dosya Gezgini'nin görünüm seçenekleri arasında gezinmek gerekebiliyordu ve bu durum, özellikle bu ayarları daha önce hiç kullanmamış veya yerini bilmeyen kullanıcılar için zaman zaman kafa karıştırıcı olabiliyordu. Yeni sekme sayesinde bu işlemleri yapmak çok daha pratik hale gelecek.
🎮 Fortnite, Apple Mağazasına Geri Dönüyor
Uzun bir süredir devam eden Apple ve Epic Games arasındaki hukuk mücadelesinde önemli bir gelişme yaşandı: Popüler battle royale oyunu Fortnite, sonunda Apple App Store'a geri dönüyor. Bu gelişme, özellikle iOS platformunda Fortnite oynamayı bekleyen milyonlarca oyuncu için sevindirici bir haber.
⚖️ Mahkeme Süreci ve Apple'ın Tutumu
Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz haftalarda Epic Games lehine çıkan mahkeme kararına rağmen Apple, Fortnite'ın App Store'a geri dönüşüne bir türlü izin vermiyordu. Apple'ın bu tutumu üzerine davaya bakan yargıç, şirkete sert bir uyarıda bulunarak Fortnite'ı neden hala mağazaya almadığı konusunda 21 Mayıs'a kadar bir açıklama yapmasını ve 27 Mayıs'ta da konuyu değerlendirmek üzere mahkemeye gelmesini talep etmişti.
🎉 Oyuncular ve Epic Games İçin Olumlu Sonuç
Görünen o ki, yargıcın bu net tavrı ve yasal baskılar sonuç vermiş; Apple sonunda yasalara uymaya karar vererek Fortnite'ı iOS App Store'da yeniden yayınladı. Artık iPhone ve iPad kullanıcıları, Fortnite'ı herhangi bir ek çaba sarf etmeden doğrudan App Store üzerinden indirip oynamaya başlayabilecekler. Bu uzun ve çetin hukuk mücadelesinde gösterdikleri kararlılık için Epic Games'e de hayırlı olsun demek gerekiyor; gerçekten çok uğraştılar.
🎥 Ne Üretiyorum?
Bu haftaki ilk videomuzda uçtan uca şifrelemenin nasıl çalıştığına göz atıyoruz.
İkinci videomuzdaysa Valve'ın Linux ile olan ilişikisine derinden bakıyoruz.
Bu haftaki bültenin de sonuna geldik. Haftaya görüşmek üzere!