🚨 OpenAI KIRMIZI ALARM VERDİ - Hafta 49/2025
Herkese selamlar dostlar! Yeni bir bölüme hoş geldiniz. Bugün 7 Aralık 2025.
- 🚨 Haftanın Olayı: Sam Altman, Gemini'ın Yükselişiyle Kırmızı Alarm Verdi
- 🤖 Yapay Zeka
- 🔒 Güvenlik
- 💻 Donanım
- 🎮 Oyun
- 📰 Bahsetmeye Değer Haberler
- ⚡️ Sponsorumuz TurkNet Gigafiber ile Vaktinizi Geri Satın Alın
- 🎥 Ne Üretiyorum?
🚨 Haftanın Olayı: Sam Altman, Gemini'ın Yükselişiyle Kırmızı Alarm Verdi
OpenAI cephesinde işler iyice karıştı. Hatırlarsınız, ChatGPT ilk piyasaya çıktığında Google tarafı panikleyip "Kırmızı Kod" ilan etmişti. Şimdi ise roller tamamen değişti ve avcı, av konumuna düştü. CEO Sam Altman, şirket içinde resmen kırmızı kod ilan etti. Şu an şirket içerisindeki bütün süslü, ikincil özellikler üzerindeki çalışmalar durdurulmuş durumda. Tek bir hedef var: Saf performans. Bu paniğin asıl sebebi ise Google'ın yeni canavarı Gemini 3 Pro.
📉 Pazar Dengeleri Altüst Oldu
Gemini 3 Pro, tabiri caizse piyasadaki diğer modelleri sağlı sollu tokatlamaya başladı. Şu anki tabloya baktığımızda:
- Kodlama: Claude piyasanın en iyisi konumunda.
- Analiz ve Hız: Gemini açık ara önde.
- ChatGPT: Tarihte ilk defa bir konuda "lider" değil, sadece "iyi bir alternatif" konumuna düştü.
Bununla da kalmadı; Google Gemini'ın aktif kullanıcı sayısı inanılmaz bir ivmeyle 450 milyondan 650 milyona fırladı. OpenAI, elindeki en büyük koz olan "pazar lideri" unvanını ve Android ekosistemi avantajını kullanan Google karşısında hızla kan kaybediyor.
🔋 Lojistik Savaşı ve Gelecek
İşin bir de görünmeyen, lojistik kısmı var ki OpenAI'ı asıl zorlayan da bu. Google'ın yatırım aramak gibi bir derdi yok; adamların kendi TPU'ları, kendi veri merkezleri, hatta o merkezleri besleyecek nükleer enerji anlaşmaları bile hazır. Ceplerinde milyarlarca dolar nakit var. OpenAI ise sürekli yatırımcılara muhtaç ve Nvidia'dan ekran kartı alabilmek için sıraya girmek zorunda.
Sam Altman şirketi tam anlamıyla savaş moduna soktu. Bakalım bu "kırmızı kod" hamlesi OpenAI'ı kurtarmaya yetecek mi, yoksa şirket Yahoo veya Netscape gibi tarihin tozlu sayfalarına mı karışacak? Yakın zamanda OpenAI'dan "tamam mı devam mı" niteliğinde çok güçlü bir model hamlesi görebiliriz.
🤖 Yapay Zeka
💸 ChatGPT'ye Reklam Geliyor: Sam Altman'ın Büyük U Dönüşü
OpenAI cephesinde işler değişiyor. Görünüşe göre şirket, amiral gemisi ürünü ChatGPT'ye reklam getirmek için kolları sıvadı. Hatırlarsanız CEO Sam Altman daha düne kadar "Reklamlar internetin estetiğini bozuyor, nefret ediyorum" diyordu. Peki ne oldu da işin rengi değişti? Cevap basit: Maliyetler. Yüz milyonlarca bedava kullanıcıya o devasa sunucuları kullandırmanın faturası arşa çıkınca, şirket "bedava peynir sadece fare kapanında olur" gerçeğiyle yüzleşmişe benziyor.
🧠 Google'dan Çok Daha Değerli Bir Maden
Normalde reklam verenler hedef kitleyi tanımak için Meta veya Google'ı tercih eder. Ancak OpenAI burada dengeleri değiştirebilecek, hatta Google'dan çok daha tehlikeli olabilecek bir potansiyele sahip. Neden mi? Çünkü Google sadece sizin "iPhone fiyatı" gibi nesnel aramalarınızı bilir.
ChatGPT ise çok daha derinlere iniyor. Kullanıcılar yapay zekaya "Sevgilimle kavga ettim, ne hediye alayım?" gibi en mahrem dertlerini anlatıyor. Yani OpenAI sizin duygusal durumunuzu ve düşünce yapınızı biliyor. Reklamcılar için bu veri, Google'ın sunduğundan katbekat daha değerli.
🎪 Kodlarda Görünen "Pazar Yeri"
Plan sadece niyet aşamasında da değil. Sızdırılan kodlara baktığımızda OpenAI'ın altyapıyı çoktan hazırladığını görüyoruz. Dosyaların içinde "Search Ads Carousel" (Reklam Döngüsü) ve "Bazaar" (Pazar Yeri) gibi çok net ticari ibareler yer alıyor.

Yakında o sade sohbet penceresinde sponsorlu öneriler görmeye başlarsanız şaşırmayın.
🛍️ Alışverişte Güven Sorunu: İnsanlar Yerine Yapay Zekaya Danışıyor
Bu yılın Efsane Cuma indirimlerinde ilginç bir istatistik ortaya çıktı. Geçen seneye kıyasla insanlar %805 oranında daha fazla yapay zeka desteğiyle alışveriş yaptı. Rakam gerçekten inanılmaz; neredeyse her 10 kişiden 4'ü cüzdanını açmadan önce bir yapay zeka aracına danışıyor.
🤖 Sahte Yorumlar Yapay Zekaya İtti
Bu patlamanın arkasında yatan sebep ise oldukça ironik: İnternetteki insan yorumlarına güven kalmadı. E-ticaret siteleri sahte 5 yıldızlı yorumlar ve botlarla dolunca, tüketiciler paradoksal bir şekilde en dürüst tavsiyeyi yine bir robottan almaya başladı. Özellikle Z jenerasyonunun %61'i sadece ürün bulmak için değil, hediye seçimi gibi kişisel konularda bile algoritmalara güveniyor.
🔮 Gelecek: Otonom Ajanlar
Görünen o ki, yapay zekayı bir "alışveriş danışmanı" olarak kullanmaya hızla alışıyoruz. Binlerce seçeneği taramak yerine özeti görmek hepimizin işine geliyor. Henüz kredi kartını tamamen teslim etmesek de, "Agentic AI" yani otonom ajanlar geliştikçe yakında "Bana en uygun telefonu bul ve satın al" deyip arkamıza yaslanacağımız günler pek de uzak değil.
😱 Dijital Korku Filmi: Google'ın Yapay Zekası Diski Sildi
Google'ın yeni yapay zeka destekli kodlama aracı (IDE) Antigravity, bir kullanıcının kabusu oldu. Araç, bir halüsinasyon sonucu yanlış bir terminal komutu çalıştırarak kullanıcının D diskini tamamen sildi. Normalde "Sandbox" yani izole bir alanda çalışması gereken bu araçların tüm sisteme erişip format atabilmesi gerçekten ürkütücü.
⚠️ "Otomatik Çalıştırma" Tuzağına Düşmeyin
Burada suçun tamamını yapay zekaya atmamak lazım. Olayı yaşayan kullanıcı, rahatına düşkünlük yapıp sisteme "Auto-execute" yani otomatik çalıştırma yetkisi vermiş. Bu tür araçları kullanırken kontrolün her zaman sizde olması şart.
Ben kendi iş akışımda mutlaka "Human-in-the-loop" prensibini uyguluyorum. Yani yapay zeka bir komut önerdiğinde, enter tuşuna basmadan önce ne yapacağına mutlaka bakıyorum. Bu uyarı sadece Antigravity için değil; Cursor, Windsurf veya Copilot kullanan herkes için geçerli. Unutmayın, klavyenin başındaki pilot hala sizsiniz ve yılların emeği olan verilerinizi kaybetmemek için o son onayı vermeden önce iki kez düşünmekte fayda var.
🔒 Güvenlik
🐛 React ve NextJS Dünyasında Kırmızı Alarm: React2Shell
Geliştirici dünyasında şu an kelimenin tam anlamıyla alarmlar çalıyor. React ve NextJS ekosisteminde 10 üzerinden 10 puan alan, yani olabilecek en tehlikeli seviyede kritik bir güvenlik açığı keşfedildi. "React2Shell" adı verilen bu açık, şakaya gelecek türden değil.
🔓 Basit Bir Hata Değil: Sunucu Kontrolü
Bu sadece basit bir arayüz hatası değil; saldırganlar özel olarak hazırlanmış bir HTTP isteği göndererek, sizin izniniz olmadan doğrudan sunucunuzun içinde Javascript kodu çalıştırabiliyor. Bu da saldırganın veritabanı şifrelerinize, ".env" dosyanızdaki gizli anahtarlara ve sunucudaki tüm yetkilere erişebilmesi demek. Sorunun kaynağı ise hayatımızı kolaylaştıran "React Server Components" yapısının veriyi işlerken kapıyı ardına kadar açık bırakması.
⚡ Etkilenen Sürümler ve Çözüm
React 19, 19.1, 19.1.1, 19.2.0 ve NextJS tarafında en güncel 15 ve 16 sürümleri bu açıktan etkileniyor. Araştırmalara göre sitelerin %39'u şu an savunmasız ve hackerlar avlanmaya başladı bile. Eğer bu teknolojileri kullanıyorsanız paketlerinizi hemen güncelleyin, bu işin şakası yok.
🇮🇳 Hindistan'dan "Akıl Tutulması" Yaratan Casus Yazılım Hamlesi
Hindistan İletişim Bakanlığı, geçtiğimiz hafta Apple, Samsung ve Xiaomi gibi teknoloji devlerine tam anlamıyla "akıl tutulması" diyebileceğimiz bir talimat gönderdi. Hükümet, kendi ürettikleri casus yazılımın 90 gün içinde telefonlara fabrikasyon olarak yüklenmesi emrini verdi.
🔙 Gelen Tepkiler Geri Adım Attırdı
İstenen yazılım, kullanıcıları anlık takip edebilen, mesajlarını okuyan ve "Root" yani kök dizine gömüldüğü için silinemeyen bir yapıdaydı. Neyse ki güvenlik dünyasından ve global topluluktan gelen devasa tepki (ve muhtemelen diğer devletlerin "Ne yapıyorsunuz siz?" baskısı) sonucu aynı hafta geri adım atmak zorunda kaldılar.
🔑 "Altın Anahtar" Diye Bir Şey Yoktur
Devletlerin anlamadığı temel bir siber güvenlik kuralı var: Sadece iyilerin kullanabileceği bir "altın anahtar" yoktur. Siz sisteme bir arka kapı (backdoor) koyduğunuz an, o kapının anahtarı paspasın altındadır. O anahtarı polis kullanabildiği gibi, yarın öbür gün yabancı istihbarat servisleri veya hackerlar da ele geçirebilir. Milleti koruyacağız derken milyonlarca cihazı savunmasız bırakıyorsunuz. Avrupa ve İngiltere'nin de benzer "Client-Side Scanning" hevesleri olduğunu düşünürsek, bu sadece bir mola; vazgeçeceklerini hiç sanmıyorum.
📹 Dijital Röntgencilik: 120 Bin IP Kamerası Hacklendi
Güney Kore polisi, başarılı bir operasyonla IP kameralara sızan bir çeteyi çökertti. Ancak işin boyutu gerçekten korkunç: Hackerlar tam 120 bin kamerayı ele geçirmiş ve bu görüntüleri internette abonelik sistemiyle satıyormuş. Evler, ofisler, yatak odaları... İnsanlar güvenlik veya bebeklerini izlemek için aldıkları cihazlarla aslında kendi özel hayatlarını bilmeden canlı yayına açmışlar.
👁️ Evinizin İçini İzleyen Gözler
Maalesef "dijital röntgencilik" diye bir piyasa var ve insanlar başkalarının evini izlemek için para ödüyor. Bu olayda da gördüğümüz üzere, internete bağlı her kamera potansiyel bir risk taşıyor. Peki ne yapmalı?
🛡️ Nasıl Korunursunuz?
Öncelikle güncelleme almayan, merdiven altı ucuz kameralardan uzak durun; bu cihazların yazılımlarında kapatılamayan arka kapılar olabiliyor. Aldığınız cihazın varsayılan şifresini mutlaka değiştirin. Ama en altın kural: İki Aşamalı Doğrulama (2FA) sunmayan hiçbir kamerayı evinize sokmayın. Mümkünse kameranızı doğrudan internete açmak (port yönlendirme) yerine, evinize güvenli bir VPN üzerinden bağlanarak izleyin.
💻 Donanım
📱 Samsung'dan Üçe Katlanan Canavar: Galaxy Z TriFold
Samsung, yıllardır dedikodusu yapılan ve sonunda mobil dünyasındaki kuralları baştan yazacak olan üçe katlanabilen yeni telefonunu tanıttı: Galaxy Z TriFold. Artık "katlanır telefon" devri bitti, resmen "cepte taşınan sinema" devri başladı diyebiliriz.
📐 Mühendislik Harikası Tasarım
Telefonu tamamen açtığınızda karşınızda 10 inç boyutunda, 2160x1584 çözünürlükte ve 120 Hz yağ gibi akan devasa bir OLED ekran beliriyor. İşin en etkileyici kısmı ise cihaz kapandığında ortaya çıkıyor; üç katman üst üste binmesine rağmen kalınlık sadece 12.9 mm. İlk çıkan tek katlamalı Fold modellerinden bile daha ince olması gerçekten takdire şayan. 309 gramlık ağırlığı biraz hissedilebilir olsa da, cebinizde 10 inçlik bir bilgisayar taşıdığınızı düşünürseniz bu durum kabul edilebilir.
🔋 Donanım ve Batarya Soru İşareti
Kaputun altında 16 GB RAM ve 512 GB depolama alanı ile performans konusunda iyi gözüküyor. Ancak benim endişe ettiğim tek bir nokta var: Batarya. 5600 mAh kapasite normal bir telefon için harika olsa da, 10 inçlik dev bir ekranı bütün gün 120 Hz'de beslemek için biraz sınırda kalabilir. Bu telefonu alacakların yanlarından powerbank'i eksik etmemesi gerekebilir.
💸 Cüzdanları Zorlayan Etiket
12 Aralık'ta çıkması planlanan cihaz, beklendiği üzere cüzdanı boşaltacak cinsten; ABD fiyatı 2500 dolar olarak açıklandı. Huawei Mate XT ile başlayan bu yeni form faktörü, Samsung ile globale yayılabilecek mi yoksa bu fiyat etiketiyle sadece vitrinleri mi süsleyecek, hep birlikte göreceğiz.
📉 Samsung Kendi Kendine Ambargo Koydu: RAM Krizi Büyüyor
DÜZELTME: Bu haberi Samsung yalanladı.
RAM fiyatları ve tedarik sorunları o kadar garip bir hal aldı ki, teknoloji devi Samsung artık kendisine bile RAM satmıyor. Durum şaka gibi ama gerçek: Çipi üreten Samsung Semiconductor, kendi kardeş şirketi ve en büyük müşterisi olan Samsung Electronics'in (yani telefonları yapan tarafın) uzun vadeli RAM siparişini reddetti.
🛑 "Kusura Bakma Kardeşim, Mal Yok"
Şirketin çip üretim kanadı, telefon üretim kanadına resmen "Sana ayıracak malım yok, fiyatlar daha da artacak, başının çaresine bak" dedi. Peki bir şirket kendi kendine neden ambargo uygular? Cevap tek kelimeyle: Yapay Zeka.
🤖 Üretim Hatları HBM'e Kaydı
Samsung, üretim bantlarının neredeyse tamamını Nvidia gibi devlere sattığı ve kâr marjı çok daha yüksek olan HBM (Yüksek Bant Genişlikli) belleklere ayırmış durumda. Hal böyle olunca standart RAM üretimi azaldı ve piyasada ürün karaborsaya düştü.
🛒 Her Şeye Zam Kapıda
RAM konusundaki kötü gidişatı daha önce de konuşmuştuk ancak bu olay işin ciddiyetini gösteriyor. Bu saatten sonra sadece bilgisayar toplayanlar değil; akıllı telefonlardan tabletlere, hatta akıllı buzdolaplarına kadar içinde bellek olan her şeyde bir fiyat artışı görmeyi bekleyin. Eğer Samsung kendi telefon bölümüne bile indirimli ve garantili mal veremiyorsa, son tüketici olarak bizim işimiz gerçekten zor.
🎮 Oyun
🏷️ Epic Games CEO'su: Oyunlarda "Yapay Zeka" Uyarısına Gerek Yok
Epic Games'in patronu Tim Sweeney, yine rakibi Steam'i hedef tahtasına koydu. Gündem maddesi ise oyunlardaki yapay zeka ibarelerinin kaldırılması. Bildiğiniz gibi şu an Steam, içerisinde yapay zeka ile üretilmiş herhangi bir materyal barındıran oyunları mağaza sayfasında sarı bir uyarı levhasıyla açıkça işaretliyor.
🖌️ "Photoshop ile Yapıldı" Yazıyor muyuz?
Sweeney'in savunması oldukça net ve düşündürücü: "Tüketicinin dijital telif hakları veya teknik üretim detaylarını bilmesine gerek yok." Verdiği örnek ise durumu özetliyor; nasıl ki bir oyunun kapağına "Bu oyun Photoshop ile yapıldı" yazmıyorsak, "AI ile yapıldı" diye göstermemize de gerek olmayabilir.
Haklılık payı var; çünkü gidişata bakılırsa yakında kaplama düzeltmekten seslendirmeye kadar her stüdyo üretim sürecinde yapay zekayı kullanacak. Eğer her oyuna bu etiketi yapıştırırsak, bir noktadan sonra etiketin hiçbir ayırt ediciliği kalmayacak.
🔍 Cadı Avı mı, Tüketici Hakkı mı?
İşin bir de sosyal boyutu var. Mevcut AI etiketi, bazı oyuncu toplulukları tarafından bir nevi "cadı avı" malzemesi olarak kullanılıyor. İnsanlar etiketi gördüğü an, oyunun kalitesine bakmaksızın geliştiriciyi linç edebiliyor veya protesto edebiliyor. Sweeney muhtemelen bu haksız ön yargının önüne geçmek istiyor.
Ancak madalyonun diğer yüzünde, marketteki "GDO'lu ürün vs. Organik ürün" ayrımı yatıyor. Oyuncuların oynadıkları eseri bir insanın mı yoksa bir makinenin mi tasarladığını bilme hakkının saklı kalıp kalmaması gerektiği ise hala büyük bir tartışma konusu.
📰 Bahsetmeye Değer Haberler
📺 Netflix'ten Kullanıcıyı Bezdiren Karar: Ekran Yansıtma Tarih Oldu
Netflix, kullanıcı dostu olmaktan çıkıp kullanıcıyı bezdirme politikalarına bir yenisini daha ekledi. Şirket, telefonlar üzerinden televizyona ekran yansıtma özelliğini tamamen devre dışı bıraktı. Artık bir şey izlemek istiyorsanız, o hantal kumandayı elinize alıp televizyon üzerinden hesaba paşa paşa giriş yapmanız gerekecek.
🏨 Otel ve Airbnb Çilesi Başlıyor
Bu karar özellikle seyahat edenler için tam bir kabus. Bir otele veya Airbnb'ye gittiğinizde, telefonunuzdan tek tuşla görüntü aktarmak hayat kurtarıcıydı. Şimdi ise o otel televizyonlarının kağnı hızındaki arayüzlerinde, yön tuşlarıyla tek tek harf seçerek 20 haneli güvenli şifrenizi girmek tam bir işkenceye dönüşecek.
🔐 Güvenlik Riski ve "Hane Halkı" Tuzağı
İşin daha korkutucu boyutu ise güvenlik. Tanımadığınız bir ağdaki yabancı bir televizyona en özel şifrenizi giriyorsunuz. Eğer çıkış yapmayı unutursanız, hesabınız sizden sonra gelen müşteriye açık büfe olarak sunulmuş oluyor. Ayrıca farklı bir IP adresinden giriş yaptığınız için Netflix'in meşhur "Hane Halkı" kurallarına takılıp ban yeme veya ekstra ücret ödeme riskiyle de karşı karşıyasınız.
Şirketin bu hamlesinin sebebi çok net: Ekran yansıtma, konum takibini zorlaştırıyordu. Netflix, her gittiğimiz yerde check-in yapmamızı ve hesabımızı paylaşmadığımızı kanıtlamamızı istiyor. Yani konforumuz yine şirket çıkarlarına kurban gitti.
📅 Yıl Sonu Karnesi: YouTube 2025 Özetini Yayınladı
Ve geldik yılın o meşhur dönemine... Spotify Wrapped ile başlayan "yıl sonu karnesi" modasına Google da katıldı. Recap özelliği artık sadece müzik uygulamasında değil, YouTube ana uygulamasında da erişime açıldı.
📊 Kendi Videolarımın Bağımlısı Çıktım
Telefon uygulamanızdan profil fotoğrafınıza tıklayarak "Yıla Geri Bakış"ınızı görebilirsiniz. En çok izlediğiniz kanalları, türleri ve ekran başında geçirdiğiniz süreyi yüzünüze vuruyor.
Benim listem biraz komikti; kendi listemde en çok izlediğim ikinci kanal yine ben çıktım!

İşim gereği yayınlanan her videoyu montaj hatası var mı diye kontrol ettiğim için algoritma beni "sadık bir izleyici" sanmış. YouTube'un içerik üreticilerinin kendi izlenmelerini istatistikten düşmesi gerekirdi, veri biraz kirlenmiş. Peki sizin listenizde Yusuf İpek kaçıncı sırada?
🇹🇷 Google Açıkladı: Türkiye 2025'te En Çok Neyi Aradı?
Google, geleneği bozmadı ve 2025 yılının en çok aratılanlarını yayınladı. Türkiye'de klavyemize en çok neleri yazdığımızı gösteren liste, toplumun dijitalleşme hızı hakkında ilginç ipuçları veriyor.

🤖 Futbol Değil, Yapay Zeka Zirvede
Genel aramalarda birinci sırada ne bir futbol takımı ne de popüler bir dizi var; zirve "Gemini"nin. Bu sonuç Türkiye'de teknolojinin sadece tüketilmediğini, hayatın merkezine alındığını gösteriyor. Öğrencisinden beyaz yakalısına kadar herkes işini yapay zekaya yaptırmaya başlamış.
📉 Gerçekler ve Eğlence
Listenin ikinci sırası ise bizi gerçek dünyaya sert bir şekilde döndürüyor: "İstanbul Depremi". Üçüncü sırada ise "Eşref Rüya" yer alıyor. Eğlence tarafında ise en çok merak edilen film "Minecraft" olurken, sporda Galatasaray'ın yıldızı Osimhen, yemekte ise viral olan "Spoonful" tarifi öne çıkmış. Toplum olarak neye güldüğümüzü ve neden korktuğumuzu görmek için listeye göz atabilirsiniz.
⚡️ Sponsorumuz TurkNet Gigafiber ile Vaktinizi Geri Satın Alın
Bu haftaki bültenimize destek olan TurkNet, Gigafiber altyapısıyla size zaman kazandıran ve internet deneyiminizi kökten değiştirecek bir fırsat sunuyor.
💨 Simetrik 1000 MBPS: İndirme ve Yüklemede Sınırları Kaldırın
TurkNet’in Gigafiber altyapısı size tam 1000 MBPS indirme ve 1000 MBPS yükleme hızı vaat ediyor. Bu simetrik hız sayesinde büyük videolarınızı veya yedeklerinizi ışık hızında indirip yükleyebilirsiniz.

Saatler süren işlemlerin birkaç dakikaya indiği bu deneyimi yaşamadan tam olarak anlayamazsınız. TurkNet Gigafiber ile adeta vaktinizi geri satın alırsınız işlerinizi onlarca kat daha hızlı halledersiniz. Üstelik şu an Türkiye’de bu hızı bu kadar uygun fiyata sağlayan başka bir sağlayıcı yok!
🎧 Yenilikçi ve Hızlı Destek Deneyimi
TurkNet destek sistemiyle de fark yaratıyor. Bir destek kaydı açmadan önce sistem otomatik olarak internetinizin durumunu tarıyor ve sorunu tespit etmeye çalışıyor.

Size özel atanan 7/24 ulaşılabilir Net Uzman ekibi ise ortalama 15 dakikadan daha kısa bir sürede size geri dönüş yaparak sorununuzu çözüme kavuşturuyor.
🎁 Taahhütsüz Özgürlük ve Harika Fiyat
Tüm bu üstün özellikler şu an ayda sadece 699 TL. Evet yanlış duymadınız 1000 MBPS simetrik internete bu fiyata sahip olabiliyorsunuz. Üstelik ilk 3 ay boyunca yalnızca 399 TL ödüyorsunuz. En güzeli de TurkNet'in taahhütsüz olması yani dilediğiniz zaman hiçbir ceza ödemeden aboneliğinizi sonlandırabilirsiniz.
Altyapınızın Gigafiber'e uygun olup olmadığını öğrenmek için hemen bu bağlantıya tıklayabilirsiniz.
Bu bültene sponsor oldukları için TurkNet’e teşekkür ediyoruz.
🎥 Ne Üretiyorum?
Bu hafta Google'ın yeni çıkarttığı Antigravity aracını inceliyoruz.
Bu haftaki bültenin de sonuna geldik, haftaya görüşmek üzere!